Değerli okurlar,
Son günlerde, siyasetin arenasında bir sahne yarışı izliyoruz. Kimin en önde oturacağı, protokolde hangi sıraya yerleşeceği, ön plana çıkıyor. Ama durup kendimize sormalıyız: Bu kadar mücadelenin sonunda gerçekten kim iz bırakıyor? Sadece en önde oturmakla mı kalıcı olunur?
Siyaset, gösteri yapmak ya da kendini alkışlatmak için değil, halkın derdine derman olmak için vardır. Önde oturmak, dikkat çekmek, gözlerin üzerine çevrilmesi bir insanı değerli yapmaz. Asıl mesele, oturulan koltukta halk için ne yapıldığıdır. Halkın içinde dolaşan, halkın sesi olan, sorunlarıyla hemhal olan insanlar mı iz bırakır yoksa her törende ön sırada oturup kendini gösterenler mi?
Gerçek liderler, halkın sesini duyan, ihtiyaçlarını gören ve samimi çözümler üreten kişilerdir. Öyle liderler vardır ki, onları sokakta görürsünüz; yanına çekinmeden gidip selam verirsiniz. Kapısını çaldığınızda size tebessümle karşılık verirler. Derdinizi anlatırken sizi sabırla dinler, çözüm üretmek için harekete geçerler. Bir belediye başkanını düşünün: Şehirde yolları düzenleyen, parklar kuran, gençlere iş sahası açan bir başkan mı iz bırakır yoksa sadece resmi törenlerde boy gösteren mi?
Halkın ihtiyacı olan, yaldızlı laflar ya da gösterişli koltuklar değil, gerçek anlamda hizmettir. Siyasette önemli olan, yaşam kalitemizi yükseltecek, çocuklarımızın geleceğini güvence altına alacak işlerdir. Yapılan bir hastane, açılan bir okul yıllar geçse bile hatırlanır. Yaptığınız işler, insanlara dokunduğunuz projeler kalıcı olur. Alkışlar ise geçici, göz önünde olmak ise yanıltıcıdır.
Bir lider, halkına sunduğu hizmetle anılır. Kaç törende protokolde yer aldığıyla değil. Bugün köylerimize, mahallelerimize, kasabalarımıza bir göz atalım. Taş yollara, camilere, okullara bakalım. Kaç tanesinin kimin emeğiyle yapıldığını hatırlıyoruz? İşte iz bırakmak budur: Yaptığınız işler, o beldenin hayatına kattıklarınızla hafızalarda yer edersiniz. İsimler unutulsa bile, hizmetler kalır. Siyaset de böyle olmalı; ön sıralarda oturma yarışı değil, halk için hizmet etme yarışı olmalıdır.
Sevgili okurlar, bizler de unutmamalıyız ki alkışlar zamanla diner, törenler biter, isimler hafızalardan silinir. Ama halkın hayatına dokunan işler, kalıcı olur. Yıllar sonra dönüp bakıldığında, bu yolda iz bırakan liderler, halkın gönlünde yer edinmiş olanlardır. Çünkü halk, samimiyeti ve hizmeti unutmaz. Gerçek liderler, bu iki değeri kalıcı kılanlardır.
Kalın sağlıcakla…