Günümüzde, birçok ülkede emekçilerin hakları ve çalışma koşulları hala iyileştirilmesi gereken bir noktada. Gelir adaletsizliği, iş güvencesizliği ve sosyal adaletsizlik gibi sorunlar, dünya genelinde emekçilerin karşılaştığı ortak zorluklardan sadece birkaçı…
Emeğin değerini anlamak, sadece işçilerin haklarını savunmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun genel refahını artırır. Adaletli bir işgücü politikası ve güvenceli çalışma koşulları, sadece bireylerin yaşam kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik ve sosyal istikrarı da güçlendirir.
Bugün, emek ve dayanışma ruhunu kutlarken, dünya genelindeki tüm emekçilere ve onların haklarını savunanlara bir kez daha minnettarlığımı ifade etmek istiyorum.
1 Mayıs, hepimizin bir araya gelip daha adil, daha güçlü ve daha insanca bir dünya inşa etme fırsatıdır.
Güçlü bir emek hareketi, bu hedefe ulaşmada kritik bir rol oynayacaktır.
Bu 1 Mayıs’ta, emeği kutlamakla kalmayalım, aynı zamanda emekçilerin haklarını savunmak için bir araya gelme ve harekete geçme günü olarak da görelim…
Kalın sağlıcakla…